7 Kasım 2010 Pazar
16 Ekim 2010 Cumartesi
EDEBİ SANATLAR TESTİ-1
1)Ümidimiz bu:Ölürsek de biz,yaşar mutlak
Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak
Bu dizelerde ''istiare''den başka hangi söz sanatı vardır?
a)Hüsn-i talil
b)Tezat
c)Abartma
d)Kişileştirme
e)Tecahül-i arif
2)Lalelim
Laleli'de oturur
Laleli,lale kokar lalelimden
Laleli'den geçilir
Lalelimdem geçilmez
Bu dizelerde aşağıdaki edebi sanatlardan hangisi vardır?
a)Hüsn-i talil
b)Tekrir(tekrar)
c)Kinaye
d)Teşbih
e)İstiare
3)Güğüm,bir gün testiye:
-yola çıkalım,dedi
Testi:''Korkarım.''dedi.
Evde kalmak istedi.
Yukarıdaki dörtlükte görülen söz sanatı,aşağıdakilerin hangisinde vardır?
a)Yeryüzünü gökler gibi seyrediyorum
Güneş gelsene uzaklardan
b)Kızılırmak nittin allı gelini
Nasıl aldın allı pullu gelini
c)Dağlara yaslanıp yatan güneşi
Yaralı,hastadır,yorgundur sandım
d)Boyu uzun servi gibi
Beli ince bir dal gibi
e)Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna
-Tenimde bir yara işler gibisin
4)Kimi zaman baş yetmez
Ellerden yardım alırız
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte hangi söz sanatı vardır?(altı çizili ellerden)
a)İstiare
b)Cinas
c)Tevriye
d)Teşbih
e)Teşhis
5)Herkes gece gündüz ders çalışıyor;sen hala uyuyorsun
Yukarıdaki altı çizili sözcükte hangi edebi sanattan yararlanılmıştır?(altı çizili
uyuyorsun)
a)Benzetme
b)Kinaye
c)Tecahül-i arif
d)Mecaz-ı mürsel
e)Tevriye
6)Yaralar,yaralar
Gül teninde yaralar
Bu ayrılık hem seni
Hem beni yaralar
Yukarıdaki dizelerde hangi söz sanatı vardır?
a)Cinas
b)Tevriye
c)Tenasüp
d)Hüsn-i talil
e)Teşhis
7)Aşağıdakilerden hangisinde teşhis(kişileştirme) yapılmamıştır?
a)Ve evin yüzü burkuldu
Bir kıpırtı vardır şakaklarından
b)Kararsız nereye dursa şimdi
Hüzne eğik dallar
c)Aya haber sal,çıksın bu gece
Görürsün şöyle gönlümcegg
d)Şimdi öksürtür beni
Yıllar önce içtiğim o paslı sigara
e)İşte kayıklar duruyor
Kimi karaya çekili kıyıda,kimi salınıyor sularda
8)Garip bir kuştu gönlüm
Elimden uçtu gönlüm
Saçının tellerine
Takıldı düştü gönlüm
Yukarıdaki dizelerde en belirgin söz sanatı,aşağıdakilerden hangisidir?
a)Kişileştirme
b)Kinaye
c)Abartma
d)Benzetme
e)Hüsn-i talil
9)Benzetme ilgisi olmaksızın bir başka ilgi nedeniyle bir sözün kendi anlamı dışında başka bir söz yerine kullanılmasına mecaz-ı mürsel(ad aktarması) denir.
Aşağıdakilerin hangisinde ad aktarması yoktur?
a)Bu kafasız insanlarla uğraşamam
b)Bir gecede dağ taş yeşerin
c)Bir dikişte şişeyi bitirdi
d)Ankara böylesi tahriklere kapılmayacaktı
e)Bunların hepsi kuzu gibi çocuklardı
10)Önce Kerem oldum Aslı'yı seven
Sonra Ferhat oldum dağları delen
Bu dizelerde edebi sanatlardan hangisi vardır?
a)Teşhis
b)Tevriye
c)Telmih
d)Kinaye
e)Cinas
11)Gonca gülsün gül açılsın,cüy(nehir) feryad eylesin
Sen sus ey bülbül biraz gülşende yarim söylesin
Bu beyitte,altı çizili sözcüklerin bir arada kullanılması hangi sanatı oluşturur?(altı çizili sözcükler gonca,bülbül,gülşende)
a)Tenasüp
b)Leff ü neşr(açma ve yayma)
c)Tariz
d)Telmih
e)Mübalağa
12)Aşağıdakilerden hangisinde dört ögesi de bulunan bir benzetme vardır?
a)Kutu gibi bir dairede oturuyorlar
b)Zavallı çocuk deli giniydi
c)Tilki gibi kurnaz bir kiracımız var
d)Yaş kesen baş keser
e)Kafası kazan gibi oldu
13)Yedi tepeli şehrimde
Bıraktım gonca gülümü
Bu dizelerin ikincisinde aşağıdaki söz snatlarından hangisi vardır?
a)Teşbih
b)mecaz-ı mürsel
c)Tecriye
d)Açık istiare
e)Kinaye
14)Çay taşı çakmak taşı
Yarin çatıktır kaşı
Çirkin ile bal yenmez
Güzel ile taş taşı
Bu dörtlükte hangi edebi sanatlar vardır?
a)Cinas-tezat
b)Cinas-tevriye
c)Tezat-teşbih
d)Teşhis-kinaye
e)Telmih-istiare
15)Gevheri,Seyrani,Sümmani'yi an
Ömer gibi ağla,Kerem gibi yan
Bu dizelerde hangi edebi sanat vardır?
a)Kinaye
b)Telmih
c)Teşhis
d)İntak
e)Tezat
CEVAPLARI:
1-D
2-B
3-E
4-C
5-B
6-A
7-D
8-D
9-E
10-C
11-A
12-C
13-D
14-A
15-B
Vatan sizinle şu zindan karanlığından uzak
Bu dizelerde ''istiare''den başka hangi söz sanatı vardır?
a)Hüsn-i talil
b)Tezat
c)Abartma
d)Kişileştirme
e)Tecahül-i arif
2)Lalelim
Laleli'de oturur
Laleli,lale kokar lalelimden
Laleli'den geçilir
Lalelimdem geçilmez
Bu dizelerde aşağıdaki edebi sanatlardan hangisi vardır?
a)Hüsn-i talil
b)Tekrir(tekrar)
c)Kinaye
d)Teşbih
e)İstiare
3)Güğüm,bir gün testiye:
-yola çıkalım,dedi
Testi:''Korkarım.''dedi.
Evde kalmak istedi.
Yukarıdaki dörtlükte görülen söz sanatı,aşağıdakilerin hangisinde vardır?
a)Yeryüzünü gökler gibi seyrediyorum
Güneş gelsene uzaklardan
b)Kızılırmak nittin allı gelini
Nasıl aldın allı pullu gelini
c)Dağlara yaslanıp yatan güneşi
Yaralı,hastadır,yorgundur sandım
d)Boyu uzun servi gibi
Beli ince bir dal gibi
e)Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna
-Tenimde bir yara işler gibisin
4)Kimi zaman baş yetmez
Ellerden yardım alırız
Bu dizelerdeki altı çizili sözcükte hangi söz sanatı vardır?(altı çizili ellerden)
a)İstiare
b)Cinas
c)Tevriye
d)Teşbih
e)Teşhis
5)Herkes gece gündüz ders çalışıyor;sen hala uyuyorsun
Yukarıdaki altı çizili sözcükte hangi edebi sanattan yararlanılmıştır?(altı çizili
uyuyorsun)
a)Benzetme
b)Kinaye
c)Tecahül-i arif
d)Mecaz-ı mürsel
e)Tevriye
6)Yaralar,yaralar
Gül teninde yaralar
Bu ayrılık hem seni
Hem beni yaralar
Yukarıdaki dizelerde hangi söz sanatı vardır?
a)Cinas
b)Tevriye
c)Tenasüp
d)Hüsn-i talil
e)Teşhis
7)Aşağıdakilerden hangisinde teşhis(kişileştirme) yapılmamıştır?
a)Ve evin yüzü burkuldu
Bir kıpırtı vardır şakaklarından
b)Kararsız nereye dursa şimdi
Hüzne eğik dallar
c)Aya haber sal,çıksın bu gece
Görürsün şöyle gönlümcegg
d)Şimdi öksürtür beni
Yıllar önce içtiğim o paslı sigara
e)İşte kayıklar duruyor
Kimi karaya çekili kıyıda,kimi salınıyor sularda
8)Garip bir kuştu gönlüm
Elimden uçtu gönlüm
Saçının tellerine
Takıldı düştü gönlüm
Yukarıdaki dizelerde en belirgin söz sanatı,aşağıdakilerden hangisidir?
a)Kişileştirme
b)Kinaye
c)Abartma
d)Benzetme
e)Hüsn-i talil
9)Benzetme ilgisi olmaksızın bir başka ilgi nedeniyle bir sözün kendi anlamı dışında başka bir söz yerine kullanılmasına mecaz-ı mürsel(ad aktarması) denir.
Aşağıdakilerin hangisinde ad aktarması yoktur?
a)Bu kafasız insanlarla uğraşamam
b)Bir gecede dağ taş yeşerin
c)Bir dikişte şişeyi bitirdi
d)Ankara böylesi tahriklere kapılmayacaktı
e)Bunların hepsi kuzu gibi çocuklardı
10)Önce Kerem oldum Aslı'yı seven
Sonra Ferhat oldum dağları delen
Bu dizelerde edebi sanatlardan hangisi vardır?
a)Teşhis
b)Tevriye
c)Telmih
d)Kinaye
e)Cinas
11)Gonca gülsün gül açılsın,cüy(nehir) feryad eylesin
Sen sus ey bülbül biraz gülşende yarim söylesin
Bu beyitte,altı çizili sözcüklerin bir arada kullanılması hangi sanatı oluşturur?(altı çizili sözcükler gonca,bülbül,gülşende)
a)Tenasüp
b)Leff ü neşr(açma ve yayma)
c)Tariz
d)Telmih
e)Mübalağa
12)Aşağıdakilerden hangisinde dört ögesi de bulunan bir benzetme vardır?
a)Kutu gibi bir dairede oturuyorlar
b)Zavallı çocuk deli giniydi
c)Tilki gibi kurnaz bir kiracımız var
d)Yaş kesen baş keser
e)Kafası kazan gibi oldu
13)Yedi tepeli şehrimde
Bıraktım gonca gülümü
Bu dizelerin ikincisinde aşağıdaki söz snatlarından hangisi vardır?
a)Teşbih
b)mecaz-ı mürsel
c)Tecriye
d)Açık istiare
e)Kinaye
14)Çay taşı çakmak taşı
Yarin çatıktır kaşı
Çirkin ile bal yenmez
Güzel ile taş taşı
Bu dörtlükte hangi edebi sanatlar vardır?
a)Cinas-tezat
b)Cinas-tevriye
c)Tezat-teşbih
d)Teşhis-kinaye
e)Telmih-istiare
15)Gevheri,Seyrani,Sümmani'yi an
Ömer gibi ağla,Kerem gibi yan
Bu dizelerde hangi edebi sanat vardır?
a)Kinaye
b)Telmih
c)Teşhis
d)İntak
e)Tezat
CEVAPLARI:
1-D
2-B
3-E
4-C
5-B
6-A
7-D
8-D
9-E
10-C
11-A
12-C
13-D
14-A
15-B
EDEBİ SANATLAR TESTİ
1. “Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!” dizesinde hangi edebi sanatlar vardır?
A) Teşhis – hüsn-i talil
B) Telmih ” kinaye
C) Mecaz-ı mürsel ” teşhis
D) Hüsn-i talil ” tecahül-i arif
E) Tevriye ” cinas
2. Benzetmenin iki temel unsurundan (benzetilen ve benzeyen) sadece biri söylenerek yapılan teşbihe “istiare” denir.
Aşağıdaki dizelerin hangisinde istiare sanatı vardır?
A) Can kafeste durmaz, uçar gider bir gün elbet.
B) Ölüler, hepimiz için yalvarın Allah“a!
C) Eski geceler, sevdiklerimle dolu odalar…
D) Arıyorum aklımda bir ninni bestesini…
E) Nerde kaldı sevgilim, seni ilk öptüğüm gün?
3. Gül-i ruhsarına karşu gözümden kanlı akar su
Habibim fasl-ı güldür bu akarsular bulanmaz mı?
Bu beyitteki sanat için aşağıdaki açıklamalardan hangisi doğrudur?
A) Şair, çok iyi bildiği bir şeyi bilmezlikten gelmiştir.
B) Sebebi bilinen bir olay, bir durum, gerçek sebebi dışında daha güzel bir sebebe bağlanmıştır.
C) Bir kelime, aynı yerde birden fazla manada kullanılmıştır.
D) Herkes tarafından bilinen geçmişteki bir olay, bir veya birkaç kelime ile hatırlatılmıştır.
E) Ses bakımından (okunuş ve yazılışları) aynı veya birbirine çok yakın fakat manaları ayrı kelimeler bir arada kullanılmıştır.
4. Yar sana,
Çağlar sular yarsana,
Çünkü Ferhat”ım dersin,
Bulunmaz mı yar sana?
Çağlar sular yarsana,
Çünkü Ferhat”ım dersin,
Bulunmaz mı yar sana?
Bu dörtlükte hangi söz sanatları vardır?
A) Hüsn-i talil ” tecahül-i arif
B) Mecaz-ı mürsel ” kinaye
C) Telmih ” teşhis
D) Cinas ” telmih
E) istifham ” teşbih
5. Güğüm bir gün testiye,
“Yola çıkalım” dedi.
Testi “Korkarım” dedi.
Evde kalmak istedi.
“Yola çıkalım” dedi.
Testi “Korkarım” dedi.
Evde kalmak istedi.
Bu dörtlükteki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tevriye
B) Cinas
C) İntak
D) Tariz
E) Kinaye
6. Aşağıdaki dizelerden hangisinde bir “istiare” sanatı vardır?
A) Ağaçlar sonbaharda elbiselerini soyunur.
B) Nefes almak, içten içe, derin derin”
C) Bir sebile döküldü bembeyaz güvercinler.
D) Ürkmeden su içsinler yavaşça, susun, susun!
E) Mermer basamaklarda uçuşur beyaz tüyler.
7. Aşağıdaki cümlelerden hangisinde benzetmenin dört unsuru da vardır?
A) O altın sarısı saçlarını yeniden okşasam, okşasam”
B) Şimdi o güzelim günleri nasıl özlüyorum bir bilsen!
C) Mehmetçik, cesaret ve kahramanlıkta aslan gibidir.
D) O zeytin gözlere doyamadım, diyerek sızlanıyordu.
E) Oğul, gelecek günler, geçmişten güzel olmayacak.
8. Her nere gidersen eyle talanı,
Öyle yap ki ağlatasın güleni,
Bir saatte söyle yüz bin yalanı,
El, bir doğru söz söylerse inanma.
Öyle yap ki ağlatasın güleni,
Bir saatte söyle yüz bin yalanı,
El, bir doğru söz söylerse inanma.
Bu dörtlükteki en belirgin edebi sanat, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Telmih
B) Tariz
C) Hüsn-i talil
D) Teşbih
E) Tevriye
9. Kara gözler, kara gözler
Kararmış kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Yelkenim kara gözler.
Kararmış kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Yelkenim kara gözler.
Bu dörtlükteki en belirgin edebi sanat, aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tecahül-i arif
B) Kinaye
C) Mübalağa
D) Teşbih
E) Cinas
10. Dest-busi arzusuyla ölürsem dostlar
Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su
Kuze eylen toprağım sunun anınla yare su
Bu beyit için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Belirli ses ve heceler tekrarlanmıştır.
B) Benzetmenin dört öğesinden yalnız biri kullanılmıştır.
C) Nedeni herkesçe bilinen bir olayın nedeni bilinmezlikten gelinmiştir.
D) Cansız bir varlığa insani özellikler kazandırılmıştır.
E) Anlamca bir birinin karşıtı olan sözcükler bir arada kullanılmıştır.
11. Haliçte bir vapuru vurdular dört kişi
Demirlemişti, eli kolu bağlıydı, ağlıyordu.
Demirlemişti, eli kolu bağlıydı, ağlıyordu.
Bu dizelerde görülen söz sanatı aşağıdaki dizelerin hangisinde vardır?
A) Yaşlı bir nine oluncaya kadar çok yaşa
Barış masalları anlat, ölüm değil torunlarına
B) Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
C) İçmiş gibi geceyi bir yudumda,
Göğün mağrur bakışlı bulutları.
D) İşim gücüm budur benim,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
Gökyüzünü boyarım her sabah,
E) Bir mide düşünürüm midemde,
Bir ayak düşünürüm ayağımda
Bir ayak düşünürüm ayağımda
12. “Alem sele gitti gözlerimin yaşından” dizesindeki söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Benzetme
B) Telmih
C) Hüsn-i talil
D) Mübalağa
E) Tezat
13. Aşağıdaki atasözlerinden hangisinde kinayeli bir söyleyiş yoktur?
A) Mum dibine ışık vermez.
B) Hamama giren terler.
C) Taşıma su ile değirmen dönmez.
D) Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
E) Bugünün işini yarına bırakma.
14. “O çay ağır akar,yorgun mu bilmem,
Mehtabı hasta mı,solgun mu bilmem”
Mehtabı hasta mı,solgun mu bilmem”
Bu dizelerdeki söz sanatının özdeşi aşağıdaki dizelerden hangisinde vardır?
A) Kar suyundan süzen çeşme göl olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
Gül dikende biter diken gül olmaz
B) Cahil okur amma alim olamaz
Kâmillik ilmini herkes bilemez
Kâmillik ilmini herkes bilemez
C) Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında
D) Ferhat Şirin için kestiği taşlar
Benim senin için döktüğüm yaşlar
Benim senin için döktüğüm yaşlar
E) Güzelliğin on par’etmez
Şu bendeki aşk olmasa
Şu bendeki aşk olmasa
15. “Nihat”ın golüyle tüm stat ayağa kalktı.“ cümlesindeki altı çizili sözcükteki sanatlı söyleyiş aşağıdaki cümlelerin hangisinde vardır?
A) Yazar, daha çok hece ölçüsünü kullanmıştır.
B) Siz niçin okula gidiyorsunuz, amacınız ne?
C) Bildiklerini arkadaşınla paylaşman güzel bir şey.
D) Gelecek çağ, sevgi çağı olacaktır.
E) O evine çok bağlı bir insandır.
16. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde benzetmenin dört unsurundan sadece “benzeyen” ve “benzetilen” kullanılmıştır?
A) Oysa bütün arkadaşlarım o geziye gitmişti.
B) Çok heyecanlandığından elleri titriyordu.
C) Bu adam, tilki gibi kurnaz biridir, dikkat et.
D) Çocuklarına, karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı.
E) Hayatta kalma savaşı veren bir genci anlatıyor, yazar.
17. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “tecahül-i arif” sanatı vardır?
A) Dost dost diye nicesine sarıldım,
Benim sâdık yârim kara topraktır.
B) Ben gidersem sazım sen kal dünyada ,
Gizli sırlarımı aşikar etme.
Gizli sırlarımı aşikar etme.
C) Kazak Abdal der rivâyet eyledim,
Üç yüz altmış er ziyâret eyledim.
Üç yüz altmış er ziyâret eyledim.
D) İçimde kar donar, buzlar tutuşur,
Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.
Yağan ateş midir, kar mıdır bilmem.
E) Ormanda büyüyen adam azgını,
Çarşıda pazarda insan beğenmez!
Çarşıda pazarda insan beğenmez!
18. Aşağıdaki dizelerin hangisinde “hüsn-i talil” sanatına başvurulmuştur?
A) Uykudan uyanmış şahin bakışlım.
B) Aşkın aldı benden beni, bana seni gerek seni!
C) Karşımızda canım İstanbul canım deniz”
D) Kimse alamaz elimizden bu ümidi!
E) Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.
19. “Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür”
Gözüm yaşı değirmeni yürütür”
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tevriye
B) Tezat
C) Kinaye
D) Mübalağa
E) Teşhis
20. Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Bu dizelerdeki en belirgin söz sanatı aşağıdakilerden hangisidir?
A) İstifham
B) Tenasüp
C) Mübalağa
D) Cinas
E) Tariz
...Yanıtlar… | |
1) C 2) A 3) B 4) D 5) C 6) A 7) C 8) B 9) E 10) A | 11) C 12) D 13) E 14) C 15) E 16) D 17) D 18) E 19) D 20) A |
Söz Sanatları (Edebi Sanatlar)
1) TEŞBİH(BENZETME)
Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir.
Benzetmede dört unsur bulunur:
a)Benzenen b)Benzetilen c)Benzetme Yönü d)Benzetme Edatı
Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır:
— Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi.
—Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu.
—Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi zeybeğin
—Binalar kale gibi olduğundan içeri
B.tilen B.nen B.E
girilemiyordu.
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
B.tilen B.yen
—Karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı.
B.tilen B.yen
—Muavin,yolculara: Pamuk eller cebe!
B.tilen B.yen
diye bağrıyordu.
2) İSTİARE(EĞRETİLEME)
Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır.
a.)Açık İstiare:Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.
b.)Kapalı İstiare:Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir.
—Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. (A.İ)
—Ay,altın ağaçlardan yere damlıyordu.(K.İ)
Açtım avucumu altına tuttum.
—Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor.(A.İ)
—Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar.(K.İ)
—Bugün gökten inciler yağıyordu.(A.İ)
—Galatasaray,Fenerbahçe kalesine gol yağdırdı.(K.İ)
—Genç adamın sözleri,kızın yüreğini yakıyordu.(K.İ)
—Sanat,hür bir ortamda boy atar.(K.İ)
—Kurban olam,kurban olam,
Beşikte yatan kuzuya.(A.İ)
3) KİNAYE
Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır.
Uyarı:Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.
—Mum dibine ışık vermez.
—Hamama giren terler.
—Taşıma su ile değirmen dönmez.
—Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
—Ateş düştüğü yeri yakar.
—Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı.
4) MECAZ-I MÜRSEL(AD AKTARMASI)
Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır.
—İşe alınman için dün şirketle görüştüm.(İnsan)
—Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak.(Öğrenci)
—Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi.(Yazar)
—Nihatın golüyle tüm stat ayağa kalktı.(Seyirci)
—O evine çok bağlı bir insandır.(Ailesi)
—Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı.(Halk)
—İstanbul’dan kalkan uçak az önce Adana’ya indi.(Havaalanı)
5)TEŞHİS(KİŞİLEŞTİRME)
İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır.
Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır.
—Güzel gitti diye pınar ağladı.
—Menekşeler külahını kaldırır.
—Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.
—Toros dağlarının üstüne,
Ay un eledi bütün gece.
—O çay ağır akar,yorgun mu bilmem,
Mehtabı hasta mı,solgun mu bilmem.
—Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın,
Eskici dükkanında asma saat,
Çelik bir şal atmış omuzlarına.
—Yalnızlığın okşadığı kalbime,yağmurlar küskün,
En güzel türküyü bir kurşun söyler.
—Bu akşam sonbahar ne kadar serin,
Geceyi hasretle zaman.
6)İNTAK(KONUŞTURMA)
İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır.Her intak sanatında teşhis sanatı vardır;ancak her teşhiste intak sanatı yoktur.
—Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin?
—Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince:
Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.
—Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:
İçimde kanayan yara gibisin.
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
İçim oyuk,derdim büyük
Ben onunçün inilerim
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Adam elini uzattı,tam onu koparacağı sırada menekşe: Bana dokunma!diye bağırdı.
7)TECAHÜL-İ ARİF
Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmalıdır.
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz.
—Sular mı yandı,neden tunca benziyor mermer?
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
—Gökyüzünün başka rengi de varmış,
Su insanı boğar,ateş yakarmış.
—Şu karşıma göğüs geren,
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Saçların dalgalı,boya mı sürdün?
Gelmiyorsun artık,bana mı küstün?
—İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.
8)HÜSN-İ TA’LİL
Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini,gerçek sebebinin dışında başka,güzel bir nedene bağlamadır.
—Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için
Süslendi ve güzel kokular süründü.
—Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.
—Senin o gül yüzünü görmek için
Sana güneş bakmak için doğuyor.
—Benim kaderime ve yalnızlığıma
Irmaklar bile ağladı.
—Rüzgar gökte bir gezinti,
Üşürüz her akşam vakti,
Ne sıcak vücutlar gitti,
Toprağı ısıtmak için.
—Güller kızarır utancından o gonca gül gülünce
Sümbül bükülür kıskancından kakül bükülünce.
—Bir an önce görülsün diye Akdeniz,
Toroslarda ağaçlar hep çocuk kalır.
—Toros dağlarının üstüne
Ay, un eledi bütün gece.
9) MÜBALAĞA (ABARTMA)
Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.
—Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış.
—Alem sele gitti gözüm yaşından.
—Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
—Bir gün gökyüzüne otursam,
Evlerin tavanlarını birer birer açsam.
—Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
Sel olup taşacak bir gün derinden.
—Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Sekizimiz odun çeker,
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
—Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır
10) TEZAT (KARŞITLIK)
Aralarında ilgiden dolayı,birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır.
—Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.
—Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
—İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.
—Sana çirkin dediler,düşmanı oldum güzelin.
—Yükseğinde büyük namlı karın var,
Alçağında mor sümbüllü bağın var.
—Gülmek ol,goncaya münasiptir,
Ağlamak bu,dil-i hazine gerek.
—Karlar etrafı bembeyaz bir karanlığa gömdü.
11) TEVRİYE (AMACI GİZLEME)
İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır.
—Tahir Efendi bize kelp demiz (Tahir:özel ad.)
İltifatı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp Tahirdir.
—Bu kadar letafet çünkü sende var,
Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
—O güzel yüzün benli de,
Göğsün niye bensiz?
—Bak kalan bu kubbede hoş bir sada imiş,
Ben yarime gül demem,yarim bana gülmedi.
—Beyefendi ailenin güneşi,sen de ayısın.
—Sen gittin yaslara büründü cihan,
Soluyor dallarda gül dertli dertli.
—Şu köpek leşi de şurda fuzuli,
O kadar içerlediysen tut kıçından
Vur yere de çıksın içindeki ruhi.
12) TELMİH (HATIRLATMA)
Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı.
—Vefasız Aslıya yol gösteren bu,
Keremin sazına cevap veren bu.
—Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
—Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,
Mecnun olup ardı sıra giderim.
—Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
—Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
—Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile ,
Elindeki asa ile,Msn Öğretmen öss kpss Gazeteler Sohbet hazır mesajlar ders izle Belirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşı şiir
Çağırayım Mevlam seni.
13) TARİZ (TAŞ ATMA)
Bir kişiyi iğneleme,bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.
—Müftü Efendi bize kafir demiş.
—Tutalım ben ona diyem müselman.
—Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,
İkimiz çıkarız orda yalan.
—Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
—Tahir Efendi bize kelp demiş,
İltifatı bu sözde zehirdir,
Maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp Tahirdir.
—Bir nasihatım var zamana uygun,
Tut sözümü yattıkça yat uyuma,
Meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,
El için yok yere yanma.
—O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.
14) TEKRİR
Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir.
—Beni bende demen,ben değilim,
Bir ben vardır,bende benden öte.
—Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola oğlu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.
—Ben güzele güzel demem,
Güzel benim olmayınca.
—Seni tanımadan önce ben,ben değildim,
Seni tanıdıktan sonra aslında bensizliğin sensizliğin olduğunu anladım.
—Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için,
Geceyi bekleyen?
Yoksa ben miyim seni düşünmek için,
Geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren?
15) TENASÜP (UYGUNLUK)
Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır.
—Deli eder insanı bu dünya,
Bu gece,bu yıldızlar,bu koku,
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.
—Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
—Arım,balım,peteğim,
Gülüm,dalım,çiçeğim,
Bilsem ki öleceğim,
Yine seni seveceğim,
—Güller kızarır o gonca gül gülünce,
Sümbül bükülür kıskancından kalül bükülünce
—Bu akşam ışık olduk,renk olduk,ses olduk,
Yeniden kışla olduk,asker olduk,tüfek olduk.
16) LEFF-Ü NEŞR
Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır.
—Bakışların fırtına,
Duruşun durgun su,
Biri alabora eder,
Biri boğar.
—Gönlümde ateştin,gözümde yaştın,
Ne diye tutuştun,ne diye taştın.
—Ben bir sedefim,sen nisan bulutu,
Ver damlaları,al yuvarlak inciyi.
17) İSTİFHAM(SORU SORMA)
Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır.
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
—Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!
—Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
18) TEDRİC
Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır.
—İki asker,mızrak mızrağa,kılıç kılıca,hançer hançere vuruşmaya başladı.
—Makbar,makber değil;bir türbe,türbe değil;bir mabet,mabet değil;bir küre,küre değil;bir sonsuz uzay.
19) NİDA (SESLENME)
Şiddetli duyguları,heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır.Daha çok ay,ey,hay,ah ünlemleriyle yapılır.
—Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
—Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!
20) CİNAS
Yazılışları aynı,anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır.
—Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya
Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya.
—Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu.
— Kara gözler,
Sürmeli kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Gözlerim kara gözler.
—Kalem böyle çalınmıştır yazıma,
Yazım kışıma uymaz,kışım yazıma.
—Böyle bağlar,
Yar başın böyle bağlar,
Gül açmaz,bülbül ötmez,
Yıkılsın böyle bağlar.
21) ALİTERASYON
Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde,aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır.
—Eylülde melül oldu gönül soldu lale
Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale.
—Seherde seyre koyuldum semayı deryayı.
—Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür.
—Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
22) SECİ
Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir.
—İlahi,kabul senden,ret senden;şifa senden,dert senden İlahi,iman verdin,daim eyle;ihsan verdin,kaim eyle.
—Ten cübbesi çak gerek,gönül evi pak gerek.
—Ey gönlümün nuru,gönüllerin süruru!
—De gül idim ben sana mail sen ettin aklımı zail.
Sözü daha etkili duruma getirmek için aralarında ilgi bulunan iki unsurdan güçsüzü olanı güçlü olana benzetmektir.
Benzetmede dört unsur bulunur:
a)Benzenen b)Benzetilen c)Benzetme Yönü d)Benzetme Edatı
Bu öğelerin kullanılıp kullanılmaması açısından da üç çeşit benzetme vardır:
— Çocuk tilki gibi kurnaz biriydi.
—Minik yavrucak elma gibi kıpkırmızı yanaklarıyla gülücükler saçıyordu.
—Bizim de kalbimizi kımıldatır yerinden
Toprağa diz vuruşu dağ gibi zeybeğin
—Binalar kale gibi olduğundan içeri
B.tilen B.nen B.E
girilemiyordu.
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
B.tilen B.yen
—Karısına yıllarca cehennem hayatı yaşattı.
B.tilen B.yen
—Muavin,yolculara: Pamuk eller cebe!
B.tilen B.yen
diye bağrıyordu.
2) İSTİARE(EĞRETİLEME)
Benzetmenin asıl unsuru olan benzeyen ve benzetilenden yalnızca biri kullanılarak yapılır.
a.)Açık İstiare:Benzeyenin bulunmayıp yalnızca benzetilenle yapılan istiaredir.
b.)Kapalı İstiare:Benzetilenin bulunmayıp yalnızca benzeyenle yapılan istiaredir.
—Bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor. (A.İ)
—Ay,altın ağaçlardan yere damlıyordu.(K.İ)
Açtım avucumu altına tuttum.
—Ülkemizde üniversiteden mezun olmuş pek çok fidan artık iş de bulamıyor.(A.İ)
—Bahar gelince bir ağızdan şarkılar söyler kuşlar.(K.İ)
—Bugün gökten inciler yağıyordu.(A.İ)
—Galatasaray,Fenerbahçe kalesine gol yağdırdı.(K.İ)
—Genç adamın sözleri,kızın yüreğini yakıyordu.(K.İ)
—Sanat,hür bir ortamda boy atar.(K.İ)
—Kurban olam,kurban olam,
Beşikte yatan kuzuya.(A.İ)
3) KİNAYE
Bir sözü hem gerçek hem de mecaz anlamda kullanmaktır.
Uyarı:Kinayede daha çok mecaz anlam kastedilir.
—Mum dibine ışık vermez.
—Hamama giren terler.
—Taşıma su ile değirmen dönmez.
—Yuvarlanan taş yosun tutmaz.
—Ateş düştüğü yeri yakar.
—Yaptığı hatayı anlayınca yüzü kızardı.
4) MECAZ-I MÜRSEL(AD AKTARMASI)
Benzetme amaç güdülmeden bir sözün ilgili olduğu başka bir söz yerine kullanılmasıdır.
—İşe alınman için dün şirketle görüştüm.(İnsan)
—Yarın sınıfı 9/H sınıfı yapacak.(Öğrenci)
—Toplantıya Milliyet gazetesinin güçlü kalemleri de geldi.(Yazar)
—Nihatın golüyle tüm stat ayağa kalktı.(Seyirci)
—O evine çok bağlı bir insandır.(Ailesi)
—Bu olay üzerine bütün köy ayaklandı.(Halk)
—İstanbul’dan kalkan uçak az önce Adana’ya indi.(Havaalanı)
5)TEŞHİS(KİŞİLEŞTİRME)
İnsan dışındaki canlı cansız varlıklara insan özelliği kazandırmaktır.
Her teşhiste aynı zamanda kapalı istiare vardır.
—Güzel gitti diye pınar ağladı.
—Menekşeler külahını kaldırır.
—Bir sarmaşık uyanıyordu uykusunda
Geriniyordu bir eski duvarın sıvasında.
—Toros dağlarının üstüne,
Ay un eledi bütün gece.
—O çay ağır akar,yorgun mu bilmem,
Mehtabı hasta mı,solgun mu bilmem.
—Aheste çek kürekleri mehtap uyanmasın,
Eskici dükkanında asma saat,
Çelik bir şal atmış omuzlarına.
—Yalnızlığın okşadığı kalbime,yağmurlar küskün,
En güzel türküyü bir kurşun söyler.
—Bu akşam sonbahar ne kadar serin,
Geceyi hasretle zaman.
6)İNTAK(KONUŞTURMA)
İnsan dışındaki varlıkları konuşturmaktır.Her intak sanatında teşhis sanatı vardır;ancak her teşhiste intak sanatı yoktur.
—Deniz ve Mehtap sordular seni: Neredesin?
—Maymun şunu anlatmak istemişti fikrince:
Boşa gitmez kötüye bir ceza verilince.
—Dal bir gün dedi ki tomurcuğuna:
İçimde kanayan yara gibisin.
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
İçim oyuk,derdim büyük
Ben onunçün inilerim
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Adam elini uzattı,tam onu koparacağı sırada menekşe: Bana dokunma!diye bağırdı.
7)TECAHÜL-İ ARİF
Anlam inceliği oluşturmak için herkesçe bilinen bir gerçeği bilmiyormuş gibi aktarmalıdır.
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz.
—Sular mı yandı,neden tunca benziyor mermer?
Geç fark ettim taşın sert olduğunu.
—Gökyüzünün başka rengi de varmış,
Su insanı boğar,ateş yakarmış.
—Şu karşıma göğüs geren,
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Saçların dalgalı,boya mı sürdün?
Gelmiyorsun artık,bana mı küstün?
—İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.
8)HÜSN-İ TA’LİL
Sebebi bilinen bir olayın meydana gelişini,gerçek sebebinin dışında başka,güzel bir nedene bağlamadır.
—Gül bahçesi sevgiliden haber geldiği için
Süslendi ve güzel kokular süründü.
—Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak.
—Senin o gül yüzünü görmek için
Sana güneş bakmak için doğuyor.
—Benim kaderime ve yalnızlığıma
Irmaklar bile ağladı.
—Rüzgar gökte bir gezinti,
Üşürüz her akşam vakti,
Ne sıcak vücutlar gitti,
Toprağı ısıtmak için.
—Güller kızarır utancından o gonca gül gülünce
Sümbül bükülür kıskancından kakül bükülünce.
—Bir an önce görülsün diye Akdeniz,
Toroslarda ağaçlar hep çocuk kalır.
—Toros dağlarının üstüne
Ay, un eledi bütün gece.
9) MÜBALAĞA (ABARTMA)
Sözün etkisini güçlendirmek için bir şeyi olduğundan daha çok ya da olduğundan daha az göstermektir.
—Manda yuva yapmış söğüt dalına,
Yavrusunu sinek kapmış.
—Alem sele gitti gözüm yaşından.
—Bir ah çeksem dağı taşı eritir,
Gözüm yaşı değirmeni yürütür.
—Bir gün gökyüzüne otursam,
Evlerin tavanlarını birer birer açsam.
—Sıladan ayrıyım,gözümde yaşlar,
Sel olup taşacak bir gün derinden.
—Sana olan aşkım dağı taşı eritir,
Gözümdeki yaşlardan bir deniz olur.
—Ben ki toz kanatlı bir kelebeğim,
Minicik gövdeme yüklü Kaf dağı.
—Sekizimiz odun çeker,
Dokuzumuz ateş yakar
Kaz kaldırmış başın bakar
Kırk gün oldu ,kaynatırım kaynamaz.
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem,sığmazsın.
—Bir of çeksem karşıki dağlar yıkılır
10) TEZAT (KARŞITLIK)
Aralarında ilgiden dolayı,birbirine zıt kavramları bir arada kullanmaktır.
—Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.
—Neden böyle düşman görünürsünüz,
Yıllar yılı dost bildiğim aynalar?
—İçimde kar donar,buzlar tutuşur,
Yağan ateş midir,kar mıdır bilmem.
—Sana çirkin dediler,düşmanı oldum güzelin.
—Yükseğinde büyük namlı karın var,
Alçağında mor sümbüllü bağın var.
—Gülmek ol,goncaya münasiptir,
Ağlamak bu,dil-i hazine gerek.
—Karlar etrafı bembeyaz bir karanlığa gömdü.
11) TEVRİYE (AMACI GİZLEME)
İki değişik anlamı olan bir sözcüğün bir dize ya da beyitte iki anlamının da kullanılmasıdır.
—Tahir Efendi bize kelp demiz (Tahir:özel ad.)
İltifatı bu sözde zahirdir
Maliki mezhebim benim zira
İtikadımca kelp Tahirdir.
—Bu kadar letafet çünkü sende var,
Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
—O güzel yüzün benli de,
Göğsün niye bensiz?
—Bak kalan bu kubbede hoş bir sada imiş,
Ben yarime gül demem,yarim bana gülmedi.
—Beyefendi ailenin güneşi,sen de ayısın.
—Sen gittin yaslara büründü cihan,
Soluyor dallarda gül dertli dertli.
—Şu köpek leşi de şurda fuzuli,
O kadar içerlediysen tut kıçından
Vur yere de çıksın içindeki ruhi.
12) TELMİH (HATIRLATMA)
Söz arasında herkesin bildiği bir olaya ya da kişiye işaret etme sanatı.
—Vefasız Aslıya yol gösteren bu,
Keremin sazına cevap veren bu.
—Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor teshidi,
Bedrin aslanları ancak bu kadar şanlı idi.
—Ekmek Leyla oldu bire dostlarım,
Mecnun olup ardı sıra giderim.
—Şu Boğaz harbı nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En kesif orduların yükleniyor dördü beşi.
—Yırtarım dağları enginlere sığmam taşarım.
—Gökyüzünde İsa ile,
Tur dağında Musa ile ,
Elindeki asa ile,Msn Öğretmen öss kpss Gazeteler Sohbet hazır mesajlar ders izle Belirli Gün ve Haftalar Çanakkale savaşı şiir
Çağırayım Mevlam seni.
13) TARİZ (TAŞ ATMA)
Bir kişiyi iğneleme,bir konuyla alay etme veya sözün tam tersini kastetmedir.
—Müftü Efendi bize kafir demiş.
—Tutalım ben ona diyem müselman.
—Lakin varıldıktan ruz-ı mahşere,
İkimiz çıkarız orda yalan.
—Bu ne kudret ki elifbayı okur ezberden.
—Tahir Efendi bize kelp demiş,
İltifatı bu sözde zehirdir,
Maliki mezhebim benim zira,
İtikadımca kelp Tahirdir.
—Bir nasihatım var zamana uygun,
Tut sözümü yattıkça yat uyuma,
Meşhur bir kelamdır sen kazan sen ye,
El için yok yere yanma.
—O kadar zeki ki bütün sınıfları çift dikiş gidiyor.
14) TEKRİR
Anlatımı güçlendirmek için bir sözü sık sık tekrar etmektir.
—Beni bende demen,ben değilim,
Bir ben vardır,bende benden öte.
—Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı,
Söz ola oğlu aşı,
Yağ ile bal ede bir söz.
—Ben güzele güzel demem,
Güzel benim olmayınca.
—Seni tanımadan önce ben,ben değildim,
Seni tanıdıktan sonra aslında bensizliğin sensizliğin olduğunu anladım.
—Gece midir insanı hüzünlendiren,
Yoksa insan mıdır hüzünlenmek için,
Geceyi bekleyen?
Yoksa ben miyim seni düşünmek için,
Geceyi bekleyen?
Gece midir seni bana düşündüren?
15) TENASÜP (UYGUNLUK)
Anlam yönünden birbiriyle ilgili sözcükleri bir arada kullanmaktır.
—Deli eder insanı bu dünya,
Bu gece,bu yıldızlar,bu koku,
Bu tepeden tırnağa çiçek açmış ağaç.
—Artık demir almak günü gelmişse zamandan,
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
—Arım,balım,peteğim,
Gülüm,dalım,çiçeğim,
Bilsem ki öleceğim,
Yine seni seveceğim,
—Güller kızarır o gonca gül gülünce,
Sümbül bükülür kıskancından kalül bükülünce
—Bu akşam ışık olduk,renk olduk,ses olduk,
Yeniden kışla olduk,asker olduk,tüfek olduk.
16) LEFF-Ü NEŞR
Bir dizede iki ya da daha fazla kavramdan bahsettikten sonra diğer dizede onlarla ilgili açıklama yapmaktır.
—Bakışların fırtına,
Duruşun durgun su,
Biri alabora eder,
Biri boğar.
—Gönlümde ateştin,gözümde yaştın,
Ne diye tutuştun,ne diye taştın.
—Ben bir sedefim,sen nisan bulutu,
Ver damlaları,al yuvarlak inciyi.
17) İSTİFHAM(SORU SORMA)
Anlatımı daha etkili hale getirmek için cevap alma amacı gütmeden soru sormaktır.
—Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
—Şakaklarıma kar mı yağdı ne var?
Benim mi Allahım bu çizgili yüz?
—Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
—Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın?
—Hangi çılgın bana zincir vuracakmış?Şaşarım!
—Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
18) TEDRİC
Birbiriyle ilgili kavramların bir derece gözetilerek sıralanmasıdır.
—İki asker,mızrak mızrağa,kılıç kılıca,hançer hançere vuruşmaya başladı.
—Makbar,makber değil;bir türbe,türbe değil;bir mabet,mabet değil;bir küre,küre değil;bir sonsuz uzay.
19) NİDA (SESLENME)
Şiddetli duyguları,heyecanları coşkun bir seslenişle anlatmadır.Daha çok ay,ey,hay,ah ünlemleriyle yapılır.
—Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü!
—Ey benim sarı tamburam!
Sen ne için inilersin?
—Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!
20) CİNAS
Yazılışları aynı,anlamları farklı sözcüklerin bir arada kullanılmasıdır.
—Niçin kondun a bülbül kapımdaki asmaya
Ben yarimden ayrılmam götürseler asmaya.
—Göl kıyısındaki sazların arasında bir saz sesi geliyordu.
— Kara gözler,
Sürmeli kara gözler,
Gemim deryada kaldı,
Gözlerim kara gözler.
—Kalem böyle çalınmıştır yazıma,
Yazım kışıma uymaz,kışım yazıma.
—Böyle bağlar,
Yar başın böyle bağlar,
Gül açmaz,bülbül ötmez,
Yıkılsın böyle bağlar.
21) ALİTERASYON
Dize ya da mısrada ahenk oluşturacak şekilde,aynı sesin veya hecenin tekrarlanmasıdır.
—Eylülde melül oldu gönül soldu lale
Bir kaküle meyletti gönül geldi bu hale.
—Seherde seyre koyuldum semayı deryayı.
—Kara toprak içinde kara karıncayı karanlık gecede görür.
—Beyaz gerdanında bir de ben gerek.
22) SECİ
Düz yazıda cümle içinde yapılan uyağa denir.
—İlahi,kabul senden,ret senden;şifa senden,dert senden İlahi,iman verdin,daim eyle;ihsan verdin,kaim eyle.
—Ten cübbesi çak gerek,gönül evi pak gerek.
—Ey gönlümün nuru,gönüllerin süruru!
—De gül idim ben sana mail sen ettin aklımı zail.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)